Tüm kitap meraklılarına selamlar! Sizlerle çok heyecanlanarak gerçekleştirdiğim bir projeyi paylaşıyorum! Sahaflar ve ikinci el kitaplar üzerine kurduğum blogta bir sahafın olmaması tuhaf olurdu diye düşünerek sizler için önceki paylaşımımda da detaylı bilgilerini verdiğim Okuyorum Kitabevi'ne gittim ve Sacettin İnce ile bir röportaj yaptım. Sacettin Bey, tüm anlayışı ve cömertliği ile soru sormama gerek bile kalmadan, yaptığı meslek hakkında içtenlikle açıklamalar yaptı. Sohbetimizde özellikle "Sahaf kimdir, kime denir?" ve "Sahafların kültürdeki yeri nedir?" gibi sorulara değindik. Sacettin Bey, entelektüel birikimini cömertçe bize sunarak kitapların insan hayatında nerede durması gerektiğini, nasıl sahaf olma kararı aldığını, sahafların kültür taşıyıcılığındaki önemli rolünü bizlere anlattı. Kısacası "Sahaflık nedir?" üzerine derin bir sohbet gerçekleştirdik. Sohbetin detaylarına inmeden önce kısaca Sacettin Bey’den bahsetmek istiyorum. Kendisi bir dönem gazetecilik yapmış ve kendi tabirince gazetelerin gazete olduğu zaman ki Hürriyet gazetesinde çalışmış. Fakat evindeki yedi bin kitapla gazetecilik yapmanın artık mantıklı olmadığını düşünerek kendi kitabevini 22 sene önce kurmuş. Aynı zamanda yazmış olduğu altı kitap var fakat artık basımı yapılmıyor. Konuşmalarından işini çok severek ve layıkıyla yapmaya çalışan azılı insanlardan olduğunu çok rahat anlayabiliyoruz. Hatta kitaplara olan tutkusu, yaptığı işi iş olmaktan öteye taşıyor. Bu yüzden de kitabevine gelen okuyucuları müşteri olarak nitelendirmeye kesinlikle karşı. Sahaflık konusuna dönecek olursak, Sacettin Bey'e göre sahaflık, kültür taşıyıcılığının önemli bir kısmını sırtlanan fakat zaman zaman sarraflıkla bile karıştırılabilecek kadar fark edilmeyen bir meslek. Kendi emeği ve edindiği sadık okuyucu kitlesiyle oluşturduğu kitabevine girdiğiniz zaman aslında bunun ne kadar doğru bir tespit olduğunu anlıyorsunuz. Sayfaların arasından çıkan aşk mektuplarını, öpücüklü peçeteleri ve yine sayfa aralarında kuruyup güzelliğine bir de hafif melankoli katan gül yapraklarını düşündüğünüz zaman aslında taşınanın sadece edebi kültür olmadığını, aynı zamanda kendi hayatlarımızın da olduğunu görüyoruz. Bir de tabii "sahaf kime denir" meselesi var. Sahaf, sadece ikinci el kitap alıp satan kişiye değil, nadir bulunan ve artık basımının yapılmadığı eserleri bulup okuyucuya ulaştıran kişiye deniyor. Toplamak gerekirse; bir sahafın işini ve derdini sahafın kendisinden daha iyi anlatabilecek biri olmadığı için, yukarıda bahsettiğim soruları ve daha fazlasını bir sahaf olan Sacettin İnce’ye sordum. İlgilenenler için gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbet aşağıda :) Umarım kitaplar üzerine olan bu sohbetimiz hoşunuza gider. Bu eski ve değerli kültürün hak ettiği değerin anlaşılması gerektiğine inanıyorum ve umarım Sacettin Bey'le yaptığımız bu sohbet de bu amaç doğrultusunda etkili bir adım olmuş olur. Vakit ayırdığınız için teşekkürler! Son olarak Sacettin Bey, herkesin hayatının birkaç döneminde mutlaka okumuş olması gerektiğine inandığı kitaplardan bir okuma listesi de paylaştı. Vaktinin çoğunu sarı, selüloz kokulu sayfalar arasında geçiren birinden bir tavsiye listesi almak benim için oldukça değerli. Umarım sizin de kitap tercihlerinizde yardımcı olur ya da önceden okuduysanız hafızalarınızı tazelemenizi sağlar :) Sacettin İnce iletişim bilgileri ve sosyal medya hesapları:
Telefon: 0536 278 90 97
0 Comments
Tüm kitap meraklılarına selamlar! Covid-19 sebebiyle okumalarımızı evlerimizden yaparken burnumuzda tüten dört büyük kütüphaneyi sizlerle paylaşmak istedim. Kütüphaneler tabii ki de Ankara'dan. Hayatlarımız tekrar normale döndüğünde özgürce ve tereddüt etmeden kitap kokularıyla buluşacağımız günler için listemi aşağıda bulabilirsiniz! 1. MİLLİ KÜTÜPHANEMilli kütüphane, 1946'lara dayanan tarihçesiyle Türkiye'nin kanunla kurulan ilk ve tek kütüphanesidir. Türkiye'nin en büyük arşivine sahip kütüphanesi olma ayrıcalığına sahip Milli Kütüphane, Türkiye'nin kültürel hafızasıdır diyebiliriz. Arşivinin toplanmasında dönemin Maarif Vekâleti Yayım Müdürü Adnan Ötüken ve dönem entelektüellerinin katkıları çok büyüktür. Bünyesinde nadir basma kitaplardan süreli yayınlara, geniş Atatürk arşivinden kitap dışı materyallere kadar bir çok esere ve tarihi kayıtlara ulaşmanız mümkün. Uluslararası iş birlikleriyle tüm halka açık bir dijital kütüphane hizmeti de vermektedir. Peki araştırma görevlilerinin ve öğrencilerin göz bebeği olan Milli Kütüphane'ye giriş nasıl yapılıyor ve kütüphaneye kimler girebiliyor? Öncelikle, kütüphaneye girmek için bir giriş kartınızın olması gerekiyor. Giriş kartının alınması için kütüphane içerisinde bulunan "Milli Kütüphane Kayıt Birimi"ne gitmeniz gerekmekte. Üye giriş kartı; akademisyenlere, kamu çalışanları ve emeklilere, meslek odalarına ya da barolara kayıtlı meslek sahiplerine, basın mensuplarına, üniversite ve yüksek öğretim öğrencileri veya mezunlarına, öğrenim durumuna bakılmaksızın görme engelli bireylere ve yabancı uyruklu araştırmacılara veriliyor. Üyelik koşullarına uymayan vatandaşlar ise kütüphane genel müdürlüğüne dilekçe yazarak başvuruda bulunabilirler ve kabul edildikleri takdirde ise 6 aylık bir "süreli giriş kartı" alabilirler. Covid-19 dönemi kapsamında çalışma saatleri şu şekildedir: Hafta içi: 09.00 - 18.00 Hafta sonu: Kapalı Daha detaylı bilgi için aşağıya eklediğim kütüphanenin resmi sayfasına ve haritadan konumuna bakabilirsiniz. http://www.millikutuphane.gov.tr/ 2. MİLLET KÜTÜPHANESİAçılışının siyasi ve entelektüel camiada büyük olay yarattığı Millet Kütüphanesi, Ankara'nın en yeni ve Türkiye'nin en büyük kütüphanesidir. Kütüphane, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne bağlı olup 5.500 kişilik oturma kapasitesiyle göze çarpıyor. Arşivi, Milli Kütüphane kadar geniş olmasa da 2018 yılında kurulmasına rağmen hatırı sayılır bir büyüklüğe ulaşmıştır. Ayrıca oldukça geniş bir e-kütüphane hizmeti de veriyor. Farklı kitap salonları dışında sosyal etkinlikler için ayrılmış konferans salonları da kütüphanenin bünyesinde yer almakta. Mimarisi ise listedeki diğer üç kütüphaneye göre oldukça gösterişli. İslami motiflerin sıklıkla yer aldığı okuma salonları, içerisinde bulunan kubbeleri ve 16 Türk devletini temsil eden devasa kolonlarıyla bir yüzünü eskiye; kullanılan materyallerin ve sunum şekillerinin yeniliğiyle diğer yüzünü moderniteye dönmüş gibi görünüyor. Bütün bu mimari anlayışıyla Ankara'da bulunan tüm kütüphanelerden çokça farklı bir kütüphane. Peki kütüphaneye kimler nasıl giriş yapıyor? Kütüphaneye giriş yapabilmeniz için e-devlet üzerinden üye olmanız gerekiyor ve herhangi bir koşul gerekmiyor. Eğer ki e-devlet üzerinden üyelik yapmadan giderseniz, kütüphane ana kapısından T.C kimliğinizle ya da yabancı uyruklu bireyler için verilen, 99 ile başlayan kimlik numarasıyla üye olabilirsiniz. Covid-19 dönemi kapsamında çalışma saatleri şu şekilde: Hafta içi: 09.15 - 15.45 Hafta sonu: Kapalı Daha detaylı bilgi için aşağıya bıraktığım kütüphanenin resmi sitesine ve haritadan konumuna bakabilirsiniz. https://mk.gov.tr/ 3. ADNAN ÖTÜKEN İL HALK KÜTÜPHANESİAdnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi, Ankara'daki en önemli halk kütüphanelerinden biri denebilir. Hiçbir ayrıcalık gözetmeden her yaştan, ırktan, kesimden okuyucuya ücretsiz bir şekilde kütüphane materyalini ulaştırmayı misyon edinmiş bir kütüphane burası. Elektronik kaynak erişimlerini arttırmalarıyla da yeni dönem kütüphanecilik anlayışını takip eden, arşivi kabarık denebilecek sessiz sakin bir kütüphane. Mütevazi ve kullanışlı mimarisiyle diğer binalardan oldukça farklı olan bu yapıda çeşitli aktiviteler için de yer ayrılmış. Düzenli olarak her hafta yapılan entelektüel etkinliklerin yanı sıra yurt içi ve yurt dışına da kitap bağışı yapılmakta. Fakat etkinlikler pandemi döneminden dolayı şu an için faaliyet gösteremiyor. İçeriyi giriş için üye olunması gerekiyor ve üyelik tüm halka ücretsiz bir şekilde T.C kimlik belgesiyle hemen verilebiliyor. 15 yaşından büyük bireyler aynı zamanda da e-devlet üzerinden üyelik oluşturabilir. Covid-19 kapsamında çalışma saatleri aşağıdaki gibi: Hafta içi: 10.00 - 16.00 Hafta sonu: Kapalı Detaylı bilgi için websitesini ziyaret edebilirsiniz: https://adnanotuken.kutuphane.gov.tr/ 4. BİLKENT ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANESİListemin en sonuna bünyesinde olduğum için eklemekten gurur duyduğum Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi'ni ekledim. Kütüphane, Türkiye'nin en büyük arşivli özel kütüphanesi olma ayrıcalığını taşıyor. 2019 yılı itibariyle koleksiyonunda 510.725 kitap; 794.676 e-kitap; 96.754 e-dergi abonelikleri; 45.379 multimedya bulunuyor. Her geçen ay yeni veri tabanı abonelikleriyle tüm Bilkent mensuplarına ve dünyanın her yerinden akademisyenlere çok geniş bir araştırma ortamı sağlıyor.
Kütüphanede yalnızca çalışma ve arşiv odaları değil; sergi, toplantı, konferans ve multimedia odaları da bulunuyor. Bu sebepten sosyal olanakları da oldukça gelişmiş bir kütüphane. Listedeki diğer kütüphanelerden en büyük farkı bünyesinde bulundurduğu kaynakların erişimini çok kısıtlı bir kitleyle paylaşıyor olması. Bilkent Üniversitesi öğrencileri, akademisyenleri ve mensupları dışında kütüphane erişimi oldukça kısıtlı bir şekilde sağlanıyor. Bilkent mensupları dışındaki araştırmacıların telefon ile görüşerek o anki koşullara bağlı olarak özel izin almaları gerekiyor ve ücrete tabii tutuluyorlar. Covid-19 kapsamında kütüphane çalışma saatleri şu şekilde: Hafta içi: 08.30 - 17.00 Hafta sonu: Kapalı Detaylı bilgi için: https://library.bilkent.edu.tr/tr/ |
YazarNil Başak Duruk, Bilkent Üniversitesi'nde psikoloji lisans eğitimi alan kitapsever bir öğrenci. ArşİV |